SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR ÇEVRE İÇİN YEŞİL ÇATILARIN ÖNEMİ

(BİTKİLENDİRİLMİŞ ÇATILAR)

 

levent çeki

Levent ÇEKİ – ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı

Balcıoğlu Grup Standart İzolasyon Materyalleri A.Ş.

Genel Müdür

 

Küresel ısınmanın etkilerini yoğun bir şekilde hissettiğimiz son zamanlarda, mevcut yeşil alanların korunması veya yeni yeşil alanların oluşturulması gibi önlemler büyük önem taşımaktadır. Kentlerde, kırsal bölgelere kıyasla ortalama olarak 4-5°C daha yüksek sıcaklık gözlemlenmesi, “Kentsel Isı Adası” etkisi olarak bilinir. Bu fazla ısıyı azaltmanın etkili yollarından biri, yapılar üzerinde yeşil çatı uygulamalarını daha fazla kullanmaktır. Ayrıca, yapılaşmanın yoğun olduğu alanlarda kaybedilen yeşil alanların mikroklimaya olan olumsuz etkilerini dengelemek için, kalabalık şehirlerde ekolojik bir sistem oluşturmak da büyük önem arz etmektedir. Ticari, kurumsal, kamusal ve ödül almış proje yapılarında yeşil çatıların prestij açısından tercih edildiğini de görmekteyiz.

Yeşil çatıların tarihine baktığımızda, yapıların toprakla kaplanması fikri, ısı ve yangın korunumu ile kamuflaj gibi nedenlerle bina yapımı kadar eski bir konu olmakla beraber, ilk sistemli biçimde uygulandığı zamanın 20. yüzyılın başları olduğunu görüyoruz. Avangard mimarlar arasında Le Corbusier gibi bazıları, düz beton çatıları kullanılabilir alanlar olarak keşfettiklerinde ve yeşillendirilebildiğini fark ettiklerinde bu trendin öncülerinden olmuşlardır. O dönemden bugüne, yeşil çatılar özellikle öncü mimarlar arasında Friedensreich Hundertwasser liderliğinde sıkça kullanılmıştır. Ayrıca, Çanakkale Savaşı zamanında askerlerimiz kamuflaj amaçlı cephelerde siper olarak kendi oluşturdukları yeşil çatıları kullanmışlardır. Çanakkale’deki tarihi yerlerde bu detayı net bir şekilde gözlemleyebilirsiniz.

 

 

 

Yeşil çatılar, estetik görünümlerinin yanı sıra yapıya getirdiği ekolojik ve ekonomik birçok avantaj sağlamaktadır. Avantajları kısaca şöyle özetleyebiliriz.

Yeşil çatı sistem seçimine göre yağış sularının şiddetli akışını yavaşlatarak çatıda hapsetmekte ve drene edilmesi gereken su miktarını yaklaşık %90’a kadar azaltmaktadır. Bu suyun bir kısmı bitkiler tarafından kullanılır ve geri kalanı drenaj sistemi aracılığıyla tahliye edilir. Bu sayede şehir şebekesine daha az yük binmiş olur ve ani sel baskınlarını önlenmiş olur.

Yeşil çatılarda yetiştirilen bitkiler, çevredeki karbondioksiti emerek oksijen üretimine katkıda bulunur ve havanın temizlenmesine yardımcı olur. Hava kirliliğinin ciddi sorun teşkil ettiği şehirlerde çevresel olarak toz partiküllerini filtrelemeye yardımcı olan etkili bir çözümdür.

Bitkilendirilmiş çatılar, klasik çatılara göre daha yüksek ses emici özelliklere sahiptir. Bu özellikleri sayesinde hava limanı gibi yüksek ses düzeyine sahip alanlarda ve otoyollar gibi bölgelerde avantaj sağlar.

Yeşil çatılar, bulundukları yapının ısı yalıtımını artırarak yazın daha serin, kışın daha sıcak bir ortam (mikroklima etkisi) oluşturmasına katkıda bulunur.

Ayrıca, yeşil çatılar şehrin ortasında bir durak ve yaşam alanı olarak işlev görerek kuşlar, kelebekler, arılar gibi birçok canlının varlık gösterebileceği bir ortam sağlayarak biyoçeşitliliği arttırmaktadır.

 

 

Yeşil çatılar, özellikle büyük şehirlerde tarımsal üretim için alternatif bir yol olarak ilerlemektedir. Amerika’da ve Avrupa ülkelerinde yüksek katlı binalarda ara kat bahçelerinde oluşturulan marketlerde sebze ve meyvenizi kendiniz dalından toplayarak alışveriş yapabiliyorsunuz. Ülkemizde de toplu konut konsept projelerde hobi bahçeleri olarak sebze ve meyve yetiştirebiliyorsunuz.

 

 

 

Bitkilendirmiş çatılar: İntensif (yoğun), ekstensif (seyrek) ve semi-intensif (yarı yoğun) yeşillendirme olarak üç ana yöntemle oluşturulur . İntensif yeşillendirme sistemi, çimler ve birçok ağaç türü gibi yoğun bitki örtüsü için kullanılır. Bu sistem, çatıya 300-400 kg/m² gibi bir yük getirebilir, bu nedenle taşıyıcı elemanların tasarımı aşamasında yeşil çatı uygulaması dikkate alınmalıdır. Ekstensif yeşillendirme sedum ve otsu bitkilerle daha hafif çatı bahçeleri oluşturmak için kullanılır. Bu sistem genellikle çatıya yaklaşık 100 kg/m² yük getirir, bu da geleneksel çatı kaplama malzemelerinin (örneğin kiremit veya çakıl) çatıya yük getirdiği miktarla neredeyse aynıdır. Semi-intensif yeşillendirme ise intensif ve ekstensif sistemlerinin bir karışımıdır.

İntensif sistemde düzenli bakım ve sulama gerekirken, ekstensif sistemde az bakım yapmak yeterlidir.

 

 

Sistem seçiminde, seçilen bitkilerin yanı sıra çatının kullanım amacı, bölgenin iklim şartları ve çatının taşıma kapasitesi gibi faktörler de önemli rol oynamaktadır.

Yeşil (Bitkilendirilmiş) Çatı Sistem Kesiti

 

 

Yeşil çatıları oluşturabilmek için sağlam bir alt yapıya ihtiyaç vardır. Yapı üzerinde oluşturulacak yeşil çatı sistemlerinde mutlaka Bitki köklerine dayanıklı su yalıtım malzemesi kullanılması gerekir. Bu malzemeler Bitki Köklerine Dayanıklı Membran veya Kök Tutucu (itici) tabakasıdır. Su yalıtımını mekanik darbelere karşı korumak ve bir miktar suyu bünyesinde tutması için Nem Tutucu ve Koruyucu Keçe kullanılmalıdır. Su Tutma Kapasiteli Drenaj Levhası, bitki türüne göre seçilmelidir ve üzerine gelecek yayılı yüke karşı dayanıklı olmalıdır. Bitki taşıyıcı katmanın içindeki parçacıkların fazla suyu tahliye etmek için Su Tutma Kapasiteli Drenaj Levhası üzerindeki delikleri tıkamaması için Filtre Katmanı kullanılmalıdır. Bitki için kullanılacak doğal toprak, bina üzerinde statik yük oluşturur ve zamanla dış hava koşullarında sıkışıp taş halini alır bitki köklerini havalandırmaz. Bu nedenle bitki için genellikle ponza taşı, kiremit kırığı, torf ve bir miktar doğal toprak karışımından oluşana Bitki Taşıyıcı Katman kullanılır.

 

İntensif tipi bitkilerde gerekli bitki seçiminde (çim) sulama alt yapısının daha önceden kurulmuş olması önemlidir. Yeşil çatının yapılacağı coğrafyanın özelliğine göre kuraklığa ve aşırı suya dayanıklı bitkiler tercih edilmelidir. Drenaj sistemi, bitki köklerinin çürümesine izin vermeden suyun tahliyesini sağlayabilmelidir. Ayrıca, aşırı rüzgar durumunda bitkilerin ve bitki taşıyıcı tabakanın uçmaması için sağlam bir tutucu tabaka kullanılması önemlidir.

 

Çevre dostu yeşil binaların sertifikasyonu için, temelinden çatısına kadar kullanılan inşaat malzemelerinin çevre dostu özelliklere sahip olması gerekmektedir. Bu çerçevede çatılarda uygulanabilecek çevre dostu sistemlerden biri de yeşil çatılardır. Yeşil çatılar sistemleri: malzemelerinin geri dönüştürülmüş içeriği, ekolojik yapısı, ısı yalıtımı sağlaması, karbon emisyonunu azaltıcı etkisi, ses geçirimsizliği ve sürdürülebilir mimariye katkılarıyla önemli bir örnektir. Ayrıca, arıtılmış gri suyun yeşil çatıların sulamasında kullanılabilmesi de mümkündür.

 

Avrupa’da birçok yeni yapı ve eski yapı tadilatlarında, şehir yerel yönetimleri yeşil çatı kullanımını teşvik etmektedir. Bu teşvikler genellikle fonlar veya vergi indirimleri şeklinde yatırımcılara destek sağlamaktadır. Avrupa’daki birçok ülkede konutlarda yeşil çatılar kullanılarak, kullanıcıların yeşil alanlarla iç içe sosyal tesisler, estetik ve yaşanabilir yaşam alanları sunulmaktadır.

Ülkemizde ise 20 Mayıs 2018 tarih ve 30426 sayılı Resmi Gazete İSTANBUL İMAR YÖNETMENLİĞİ 44 Madde 19/21/22 açılımlarında yeşil çatılarla ilgili yasalaşma süreci başlatılmış olup, bu adım Çevre dostu yeşil binaların uygulamalarının gelişimine katkıda bulunmuştur. Yasalaşma süreci aşağıdaki gibidir.

(19) Teras çatılarda ve kat teraslarında çatı bahçesi olarak düzenleme yapılabilir. Bahçe düzenlemesi yapılabilmesi için gerekli olan 0.50 metre toprak dolgu, parapet yüksekliğine dâhil edilmez. Ortak alan olarak kullanılan teras çatılarda; bahçe düzenlemesi yapılması halinde merdiven evi yanında, bina sakinleri tarafından kullanılmak üzere, tuvalet, lavabo, çay ocağı, bahçe düzenlemesinde kullanılacak malzemeleri depolamak için merdiven evine bitişik, toplam teras alanının %10’unu ve 20 m²’yi geçmeyen ve en fazla 3.00 metre yüksekliğinde kapalı mekân oluşturulabilir. Kapalı mekân bina ön cephesine 3.00 metreden fazla yaklaşamaz.

(21) Kamu binaları da dâhil olmak üzere yeni yapılacak toplam inşaat alanı 60.000 m² üzerinde olan binalarda kent ekolojisini iyileştirmek, iklimsel klima etkisini kırmak, yağmur suyunu tutarak ani su baskınlarını azaltmak, inşaatların yeşil alan tahribini önlemek, nefes alınabilecek doğal bir ortam oluşturmak ve çatılarda ısı ve gürültü yalıtımını sağlamak amacıyla yeşil çatı sistemleri uygulanması zorunludur. Ayrıca toplam inşaat alanı otuz bin metrekareden fazla olan binalarda teras çatı yapılmak istenmesi durumunda yeşil çatı sistemleri uygulaması yapılması zorunludur.

(22) Binaya hizmet eden ortak alan olarak düzenlenecek, yeşil çatı uygulamalarında; çim, bitki, çiçek ve küçük ağaç türlerinin yetiştirileceği en az 0.50 metre toprak dolgu oluşturulacaktır. Bina taşıyıcı sistemi toprak yükü de hesaplanarak çözülecek olup çatıda su ve ısı yalıtımı sağlanacaktır. Yapılacak olan toprak dolgu, parapet yüksekliği içinde değerlendirilmez.

 

 

Kaynaklar:

https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/yeni-siper-tunel-ve-siginaklar-bulundu/212978#

https://www.canakkale.net.tr/kirmizi-sirt-siperleri-lagim-savaslari.html

https://www.canakkalesehitlik.net/lagim-savaslari.html

https://www.lezzet.com.tr/lezzetten-haberler/cati-kati-serasinda-hangi-bitkiler-yetistirilir

https://mrsc.org/stay-informed/mrsc-insight/may-2024/urban-agriculture

https://constructive-voices.com/tr/Kentsel-biyolojik-%C3%A7e%C5%9Fitlili%C4%9Fin-desteklenmesinde-ye%C5%9Fil-%C3%A7at%C4%B1lar/