Cengizhan OKUR
Dörken Sistem A.Ş
Genel Müdürü
Çatı İmalatı ve Yapı Fiziği Prensipleri
Profesyonel çatılar tasarlanırken ve yenilenirken belirli yapı fiziği prensipleri dikkate alınmalıdır. Nem ve ısı, aynı zamanda yangın ve gürültü konuları çatı imalatlarında oldukça önemli rol oynamaktadır. Çatı konstrüksiyonunun sağlam ve uzun ömürlü olabilmesi için nem yükününün sağlıklı ve sürekli şekilde tahliye edilmesi oldukça önemlidir. Bir binada, dış yapı bileşeninin nem yükü büyük ölçüde ortam hava sıcaklığına bağlıdır. Bunun nedeni, sıcak havanın buhar şeklindeki nemi soğuk havadan daha fazla emebilmesidir.
Soğuk havanın emme kapasitesinin azalması, çatı konstrüksiyonları için sorun yaratan bir unsurdur. Buhar şeklindeki nem, dışarıdan soğuyan çatı yapısına, ısınmış tarafa nüfuz ederse, yoğuşmanın başarısız olması ve yapının nemli hale gelmesi riski vardır.
Aynı zamanda, hava çıkış alanları hava giriş alanlarından %20 daha fazla olacak şekilde, saçaktan hava girişi ve mahyadan hava çıkışının sağlanmasının gerekir. Hava giriş ve çıkışlarının çatı eğimine ve yatay düzlemde saçak-mahya mesafesine göre belirlenir. Difüzyon engelleyici örtünün üzerinde hava hareketinin sağlanabilmesi için de en az 3 cm yükseklikte bir boşluk bırakılmasının gerekmektedir.
İki farklı prensip nemin çatı yapısına nüfuz etmesini sağlar: su buharı difüzyonu ve konveksiyon.
Su buharı difüzyonu, bir malzemenin mikroskobik gözeneklerinden veya poroz yapısından kaynaklanan su buharının hareketidir. Çatı konstrüksiyonlarında su buharı difüzyonu, iç ve dış ortam arasındaki nem dengesini etkileyebilir. Özellikle kış aylarında, iç mekanlarda oluşan nem, ısı yalıtım malzemeleri aracılığıyla dışarıya doğru hareket eder. Bu durum, çatı malzemelerinin içerideki nemle doygun hale gelmesine ve buharlaşabilirliğin azalmasına neden olur. Difüzyon akışını yavaşlatmak veya tamamen durdurmak için, bir yapının sıcak tarafına buhar bariyerleri adı verilen difüzyon engelleyici veya difüzyon geçirmez katmanların monte edilmesi gerekir. Bu örtüler, çatı konstrüksiyonunun iç ve dış kısımları arasında su buharının kontrollü bir şekilde geçişine izin verir. Buhar bariyerleri, çatı malzemelerinin iç kısmına nüfuz eden su buharını sınırlayarak çatının yapısal bütünlüğünü korur. Aynı zamanda, bu örtüler, çatı konstrüksiyonlarında oluşabilecek nem hasarlarını önler ve iç mekanlardaki konfor seviyesini artırır.
Konveksiyon ise bir ortamda ısının taşınması sürecidir ve çatı konstrüksiyonları üzerinde önemli etkilere sahiptir. Çatı yapısında konveksiyon, iç ve dış ortam arasında sıcaklık farklarından kaynaklanan hava hareketleriyle ilişkilidir. Özellikle soğuk iklimlerde, çatı konstrüksiyonlarındaki konveksiyon akışları, ısı kaybına neden olabilir. Bu durum, enerji verimliliğini azaltabilir ve ısınma maliyetlerini artırabilir. Bu nedenle, çatı konstrüksiyonlarında etkili bir su yalıtımı sistemi kurmak, konveksiyonun neden olduğu ısı kaybını önlemeye yardımcı olabilir. Nefes alabilen su yalıtım örtüleri, yalıtımları su ve nemden korurken aynı zamanda konveksiyon akışlarını da engeller. Özellikle yüksek kaliteli, uzun ömürlü ve doğru su yalıtım malzemeleri, çatı konstrüksiyonlarının dayanıklılığını, ömrünü ve enerji etkinliğini arttırır. Ayrıca, nefes alabilen su yalıtım örtüleri, çatı konstrüksiyonu içindeki hava akışını azaltarak konveksiyon akışlarını kontrol altına alabilir. Böylece, çatı konstrüksiyonlarının enerji verimliliği artırılırken aynı zamanda su yalıtımıyla çatının uzun ömürlülüğü sağlanmış olur.